Aral Ozduygu
Menu
Tüm voleybol takipçilerine tekrardan selamlar, Bildiğiniz gibi 2020 yılı normal alışkanlıklarımızı dışında geçirdiğimiz bir yıl oldu. Pandemi, hayatımızın her alanını etkilediği gibi spor sektörünü ve spor organizasyonlarını da derinden etkiledi. Nisan ayında, bir şampiyon belirlenmeden, oldukları gibi tescil edilen ulusal voleybol liglerimizin yeniden başlaması Eylül ayını bulacaktı. Voleybolsuz geçen 5 aylık periyodun ilk voleybol organizasyonu ise Eylül başında Ankara, İstanbul ve Bursa'da düzenlenen Kupa Voley'di. Kupa Voley'in ne olduğunu bilmeyenler için açıklayayım, Kupa Voley, sezon içinde oynanan ulusal liglerin yanı sıra bir önceki sezonu liglerinde ilk 4 sırada bitiren takımların karşılaştığı alternatif bir şampiyona. Türkiye Voleybol Federasyonu normal şartlarda Kupa Voley maçlarını ülkenin dört bir yanında düzenleyerek tüm Türkiye'ye voleybol götürmek gibi kıymetli bir misyon yüklenmiş olsa da, maalesef bu sezon pandemiden dolayı Kupa Voley'in Ankara, İstanbul ve Bursa gibi 3 büyük şehirde oynanması uygun görüldü. Ülkemizdeki voleybol severler için kötü olsa da, 6 gün boyunca Ankara'da, kendi evimde sayısız voleybol maçı takip edebilecek olmak beni hayli mutlu etmişti. 3 gün boyunca erkekler etabını, takip eden 3 gün boyunca da kadınlr etabını izlemek ve çeyrek finallere kalan takımları görebilmek için bir önceki blog yazımda bahsettiğim TVF Başkent Voleybol Kampüsü'nün yolunu tuttum. Bugün bu yazımda da sizleri o günlere götürerek, Ankara'da voleybol dolu bir gün geçirmek neye benziyor, bundan bahsetmeye çalışacağım. Ulaşım Öncelikle Başkent Voleybol Salonu'na ulaşımınızı nasıl sağlayacağınızla alakalı bir kaç bilgi vermekte fayda var. Salondaki herhangi bir maça özel arabanızla gelmeyi tercih edecekseniz salon etrafında park yeri bulmanın bir hayli zor olduğunu söylemek durumundayım. Daha önce de bahsettiğim gibi yüzölçümü olarak epey sınırlı bir alana yayılan yerleşkenin otoparkını sadece Türkiye Voleybol Federasyonu görevlileri kullanabiliyor ve yerleşke etrafındaki epey dar ara sokaklarda da yer bulmak hayli zor. Durum böyleyken toplu taşıma ile salona gelmek daha mantıklı bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkıyor. Beşevler'de, tam adresiyle Emniyet Mahallesi, Milas Sokak'ta bulunan yerleşkeye Ankaray kullanılarak gelmek ilk seçenek olabilir. Ankaray kullanılarak gelindiğinde Bahçelievler ve Beşevler duraklarından yürüme mesafesinde olan salona aynı zamanda Gazi Üniversitesi'ne giden dolmuş veya otobüsleri kullanarak da ulaşmak mümkün. Şayet yerleşke Gazi Üniversitesi kampüsünün komşusu. Bilet Salona ulaştıktan sonra şüphesiz yapmamız gereken şey bilet almak veya online olarak aldığımız bileti bastırarak gişelerden içeri girmek. Tabii maalesef bu süreç seyircili oynanan maçlar için geçerli. Şu anda maçlara seyirci kabul edilmiyor ve maalesef bir süre daha edilmeyecek gibi gözüküyor. Başkent Voleybol Salonu'nda oynanan tüm maçlara online olarak Biletway üzerinden bilet alabileceğiniz gibi, gişelerden de bilet temin edebilirsiniz. Salonun, Abant Caddesi'ne bakan tarafında bulunan bilet gişeleri maç günleri sabahtan açılıyor. Ayrıca voleybol maç biletlerinin, futbol ve basketbol müsabakalarına kıyasla çok daha ucuz fiyatlara satıldığını da söyleyelim. Bilet alırken karar vermemiz gereken faktör ise maçı nerden izlemek istediğimiz.
Erkekler Etabı Ve artık salona ulaşıp biletlerimizi aldığımıza göre maçların tadını çıkarabiliriz. İlk olarak 31 Ağustos - 2 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Kupa Voley Erkekler Etabı maçlarını takip ettim. Kupa Voley Erkekler Etabının maç programlarına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. Şampiyonanın ilk günü Ankara'da 3 maç oynandı. 11.30'da Ziraat Bankkart - Arhavi Voleybol maçıyla başlayan Kupa Voley heyecanı, 14.00'deki Spor Toto - Solhan Spor maçıyla devam etti. Ankara'da ilk gün 16.30'daki Galatasaray - Haliliye Belediye maçıyla son buldu.
Kadınlar Etabı Kupa Voley Erkekler Etabı'nın bitişiyle 4 Eylül'de de Kadınlar Etabı'nın startı yine Ankara'da, Başkent Voleybol Salonu'nda verildi. Erkekler Etabı'nda Ankara'da 2 grubun maçları oynanırken Kadınlar Etabı'nda sadece bir grubun maçlarını Ankara'da oynaması, daha az maç izleyecek olmamız demekti. Nilüfer Belediye, PTT, İlbank ve şampiyonluğun en güçlü adaylarından Vakıfbank maçlarını Ankara'da oynayacak takımlardandı. İlk gün oynanan Vakıfbank - İlbank mücadelesi kağıt üstünde Vakıfbank'ın favori olduğu bir maç gibi gözükse de büyük bir heyecana sahne oldu. Neredeyse her setin uzatmaya gittiği maç toplamda 1 saat 41 dakika sürdü ve her anı nefes kesti. Vakıfbank 25-19, 23-25, 25-21 ve 25-21'lik setlerle sahadan galip ayrılan taraf olmuştu.
Yazımın yavaş yavaş sonuna gelirken, Eylül ayında oynanan grup maçlarının ardından şampiyonanın gidişatından ve nasıl finalize olacağından bahsetmek istiyorum. Grup maçları sonunda, yeterli galibiyet sayısına ulaşarak kendi gruplarından çıkmayı başaran takımlar, tarihi henüz belli olmamakla beraber ilkbahar aylarında gerçekleştirilecek final etabında mücadele etmeye hak kazandı. Bu takımlar arasında kadınlarda, Vakıfbank, PTT, Eczacıbaşı Vitra, Kuzeyboru, Galatasaray ve Çan Gençlik yer alırken, erkeklerde de Fenerbahçe, Altekma, Spor Toto ve Ziraat Bankkart final etabında mücadele edeceği kesinleşen takımlar oldular. Şayet pandemi izin verirse, tekrar seyircilerin tribünlere döndüğü, voleybolu seven binlerin maçları canlı izlediği bir ortama kavuşacağız. Final etaplarında tekrar görüşünceye dek hoşçakalın...
1 Comment
Tüm voleybol severlere tekrardan selamlar. Blogumda yazmaya başladığım ilk günden bu yana, Ankara'nın ülke voleybolundaki öneminin, Beşevler'de bulunan voleybol kampüsünün ötesinde olduğunu belirterek başlamıştım yazılarıma hep. Bu kampüsün yetiştirip geliştirdiği gençlerin, bu kampüsün ev sahipliği yaptığı anıların, bu betonarme yapılardan çok daha anlamlı olduğundan bahsetmiştim. Fikrim değişmemiş olmakla beraber, içinde birbirinden farklı amaçlara hizmet eden yapıların bulunduğu bu voleybol kampüsü olarak adlandırabileceğimiz mekandan da blogda bahsetmek güzel olabilir diye düşündüm. Şayet farklı bir spor branşında eşine az rastlanır bir spor yerleşkesi örneğini, yüzölçümü olarak epey kısıtlı bir alana sığdıran Türkiye Voleybol Federasyonu'nun Beşevler yerleşkesinde voleybola hizmet eden/etmeye hazırlanan 7'den 70'e insana rastlamak gayet mümkün. 1- Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanlığı Beşevler'deki kampüsün ev sahipliği yaptığı olmazsa olmaz yerlerden biri federasyon başkanlığı binası. Başkanlık makamından voleybol müzesine, yönetim ofislerinden idari birimlere, Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde alınan aksiyonların ve verilen kararların üzerine düşünülüp onaylandığı mekan. 7 kattan oluşan başkanlık binasında 40'a yakın kişi çalışıyor ve bir anlamda Milli Takım işlerinden, lig işlerine Türk voleybolunun ulusal ve uluslararası anlamda hayatına sorunsuz devam etmesini sağlıyor. 2- Volley Hotel
3- TVF Başkent Voleybol SalonuTVF Başkent Voleybol Salonu, kampüsün yılda en çok ziyaretçi çeken mekanı şüphesiz. Ulus'ta bulunan Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nun eskimesi ve yetersiz kalmasının ardından 2009 yılında temeli atılan ve 2010 tarihinde hizmete açılan salon ülkemizin uluslararası standartlara sahip ilk voleybol salonu olması açısından da ayrı bir öneme sahip. Toplam 7623 seyirciye aynı anda ev sahipliği yapabiliyor. Zaman zaman Milli Takım maçlarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra PTT, İlbank, Karayolları, Halkbank, Spor Toto, Ziraat Bankkart gibi Ankara kulüp takımları da yıl içinde Sultanlar ve Efeler Ligi maçlarını Başkent Voleybol Salonu'nda oynuyor. Spor kompleksi ana sahasının yanı sıra iki adet de antrenman sahasını bünyesinde bulunduruyor. 4- Ankara TVF Spor Lisesi ve YurduAnkara'daki voleybol kampüsünün en kıymetli yeri belki de Ankara TVF Spor Lisesi. Diğer okullara kıyasla gençlere sadece temel bilimler eğitimi değil spor eğitiminin de verildiği bir lise olan TVF Spor Lisesi'nin misyonu beden eğitimi ve spor alanında temel bilgi ve becerileri kazanmış, başarılı, alanında dünyadaki gelişmeleri dikkate alan, spor disiplini ve centilmenliğini özümsemiş, uluslararası müsabakalarda ülkemizi başarıyla temsil edebilecek nitelikli sporcular yetiştirmek. 2014 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Voleybol Federasyonu arasında yapılan protokol çerçevesinde spor eğitimine katkı amacıyla Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından yapılan lisenin spor liseleri arasında %75'le zirvede olduğu üniversite yerleştirme başarı oranı da lisenin bir diğer önemli özelliği. Lisenin hemen yan binasında bulun öğrenci yurdu da öğrencilerin eğitimlerine yatılı devam edebilmesini sağlayan avantajlardan biri. Toplam mevcudu 200 kişiden oluşan lisenin Türk sporuna katkısı şüphesiz çok kıymetli.
Tüm voleybol severlere, özellikle de Ankaralı olanlara tekrardan selamlar. Pandemi süreci her sektörü derinden etkilediği gibi spor sektörünü de boş geçmedi. Spor sektörü, gerek kurumlarıyla, gerekse kulüp, oyuncu, sponsor gibi bu sektörde epey kıymetli yeri olan bir çok diğer öznesiyle, pandemi sürecini eski normali özleyerek geçirdi ve aslında geçirmeye de devam ediyor.
Ligler ve spor müsabakaları, pandeminin ülkemizde geldiği Mart ayında, ya bir süreliğine durduruldu yada olduğu halleriyle tehir edildi. Misli.com Sultanlar Ligi ve AXA Sigorta Efeler Ligi de tehir edilen spor ligleri arasındaydı. Yaz sonunda tekrardan başlayan voleybol liglerimizde bu süreç, tüm diğer spor branşlarında olduğu gibi ilk aylardan bugüne gelininceğe dek kapalı kapılar ardında devam etti. Bu durum kulüpleri maddi anlamda etkilediği gibi biz sporseverleri de sevdiğimiz sporları canlı takip etmekten alıkoydu. Ben de bugün bu süreçten ve bir süredir seyircisiz oynanan maçlardan yola çıkarak yürüttüğüm ankette voleybol severlere iki soru sordum. İlki, "Pandemi bittiğinde ilk olarak hangi voleybol türünü yerinde takip etmek isterdiniz?" ikinci sorumsa "Pandemi sonrası Ankara kulüplerinden hangisinin maçını yerinde takip edeceksiniz?" oldu.
Sorduğum iki sorudan aldığım cevaplar aslında beni pek şaşırtmadı. Şaşırdığım tek konu anket sorularımın sonucunda çıkmasını beklediğim cevapların diğer cevaplarla aralarına koydukları farklardı. Pandemi bitişinin yaz aylarına denk gelmesini beklediğimiz -en azından umduğumuz- bu günlerde, temmuz - ağustos aylarında ülkemizin her yıl ev sahipliği yaptığı birbirinden keyifli plaj voleybolu organizasyonlarının en azından salon voleybolu organizasyonları kadar ilgi çekmesini bekliyordum. Öte yandan, içinde bulunduğumuz kış aylarında, geçtiğimiz senelerde Erciyes, Uludağ ve Mersin'de ev sahipliği yaptığımız ve ciddi soğuya rağmen en az plaj voleybolu kadar keyifli geçen kar voleybolu organizasyonlarının da, en gerçekçi ve yakın tercih olması açısından ciddi oy alacağını düşünüyordum. Ancak sonuçlardan da belli olduğu gibi voleybol kitlesi şimdilik liglerin, yani bir anlamda salon voleybolunun seyircili olarak geri dönmesini dört gözle bekliyor gibi.
İlk sorunun cevabı olarak çıkmasını beklediğim "salon voleybolu" cevabının devamı olarak ikinci sorumu, pandemi sonrası hangi Ankara kulübünün maçlarının daha çok rağbet göreceğini belirlemek için sormuştum. Evet, salon voleybolunu, ligleri, milli maçları özlemiştik ama bir Ankara Voleybolu blogu olarak en çok hangi takımın, taraftarları tarafından özlendiğini de merak ediyordum. Burada da beklediğim gibi, Halkbank anketi önde tamamladı. "Ankara'da takip etmeniz gereken 4 voleybol kulübü" adlı yazımda Halkbank'ın Ankara voleyboluyla özdeşleşmiş yapısına ve taraftar kitlesine zaten değinmiştim. Bu anketin sonuçları da, o satırları doğrular nitelikte oldu. Halkbank'ı takip eden kulüplerse Spor Toto ve Karayolları oldu... |
Archives
January 2021
Categories |